Yıllardır sınıfımda, dünyanın dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımızla ders işliyorum. Almanya'dan, Fransa'dan, Hollanda'dan bağlanan öğrencilerimin gözünde hep aynı yorgunluğu ve kafa karışıklığını görüyorum: "Hocam, ben bu dili yıllardır çözemedim." Bulunduğunuz ülkede hayata tutunmak, işinizde yükselmek veya sadece çocuğunuzun okulunda derdinizi anlatmak için İngilizceye ihtiyacınız var. Ancak seçenekler arasında kaybolmuş durumdasınız.
Bir öğretmen olarak net söylüyorum: İngilizce eğitimi şansa bırakılmaz. Yanlış bir başlangıç, sadece paranızı değil, en önemlisi özgüveninizi tüketir. Doğru adımı atmanız için, yurt dışında yaşayanlar için İngilizce kursu seçerken, bir eğitimci gözüyle dikkat etmeniz gereken hayati kriterleri sizin için derledim.
[widget-132]
1. "Yerel Dil Tuzağı"ndan Kaçının
Almanya'da veya Fransa'da yaşayan vatandaşlarımızın yaptığı en yaygın hata, bulundukları şehirdeki fiziksel kurslara gitmektir.
- Sorun: Berlin'deki bir kursta İngilizce grameri "Almanca" anlatılır. Eğer Almancanız ana dil seviyesinde değilse, beyniniz İngilizceyi öğrenmek için önce Almancayı çözmeye çalışır. Bu, öğrenme sürecini %50 yavaşlatır.
- Çözüm: Mantığı kendi ana dilinizle (Türkçe) kavrayıp, pratiği İngilizce yapabileceğiniz, profesyonel bir gurbetçiler için İngilizce kursu tercih etmek, zihinsel yükünüzü hafifletir.
2. Saat Farkı ve Esneklik
Türkiye ile Avrupa arasında 1-2 saat, Amerika ile 7-10 saat fark var. Seçtiğiniz kursun ders saatleri, sizin vardiya düzeninize veya mesai bitiminize uyuyor mu?
Sabit saatli ve katı kuralları olan kurslar, yoğun çalışan gurbetçiler için sürdürülebilir değildir. İhtiyacınız olan şey; ister sabahın erken saatlerinde, ister gece yarısı erişebileceğiniz, zamanı size göre büken esnek bir sistemdir.
3. Konuşma Odaklılık: "Speaking" Olmazsa Olmaz
Yurt dışında yaşamanın en büyük zorluğu "anlaşılmama" korkusudur. Gramer kurallarını ezberleten klasik kurslar, sizi gerçek hayata hazırlamaz. Markette, hastanede veya iş toplantısında ihtiyacınız olan şey "Present Perfect Tense"in formülü değil, akıcı iletişim refleksidir.
Bu yüzden seçim yaparken, müfredatının merkezine "konuşmayı" alan programlara yönelmelisiniz. Özellikle yurt dışında yaşayanlar için İngilizce kursu seçenekleri arasında, sizi ilk günden itibaren konuşturmayı hedefleyen (Speaking Club destekli) modeller, entegrasyon sürecinizi hızlandıracaktır.
4. Grup Dersleri mi, Özel Ders mi?
Bütçeniz ve zamanınız bu kararda belirleyicidir. Eğer sosyal bir ortamda, diğer gurbetçilerle etkileşim halinde öğrenmek istiyorsanız grup dersleri idealdir.
Ancak "Benim vaktim yok, çok hızlı ilerlemem lazım" veya "Sektörel İngilizceye ihtiyacım var" diyorsanız; kişiselleştirilmiş göçmen Türkler için İngilizce kursu kapsamındaki özel ders paketleri, doğrudan hedefe ulaşmanızı sağlayan en verimli yatırımdır.
✅ Kurs Seçim Kontrol Listesi (Checklist)
Karar vermeden önce şu soruları sorun:
- Eğitmen Profili: Eğitmenler Türk kültürünü ve gurbetçi psikolojisini biliyor mu?
- Odak Noktası: Size hala kağıt üzerinde boşluk doldurmaca mı yaptırıyorlar, yoksa konuşturuyorlar mı?
- Materyal Erişimi: Kitap kargosu beklemek zorunda mısınız, yoksa her şey dijital mi?
- Telafi İmkanı: Kaçırdığınız dersi izleyebiliyor musunuz?
Kendinize Yatırım Yapın
Yurt dışında İngilizce kursu seçimi, sadece bir eğitim değil, yaşam kalitenizi artırma hamlesidir. Sizi anlayan, dilinizi konuşan ve hedeflerinize saygı duyan bir eğitim kurumuyla çalışmak, gurbetteki en güçlü dayanağınız olacaktır.
Dünya standartlarında eğitimi evinizin konforuna getirmek ve seviyenizi hemen öğrenmek için ücretsiz analiz testimize katılabilirsiniz.
